Kütahya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, Kütahya’nın Tavşanlı ilçesine bağlı Bozbelen Köyü’nü ziyaret etti, halkla bir araya geldi.
Vali Ahmet Hamdi Nayir’e Tavşanlı Kaymakamı Yüksel Kara, Tavşanlı Belediye Başkanı Mustafa Güler, Kütahya İl Genel Meclisi Başkanı Musa Yılmaz, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Murat Koyak, İl Genel Meclisi Başkan Vekili Ramazan Aydemir, Tunçbilek Belediye Başkanı Agah Aşkın, bazı daire müdürleri eşlik etti. Bozbelen Köyü Muhtarı Sadık Kaptan ile çevre köylerin muhtarlarından bilgiler alan Vali Ahmet Hamdi Nayir, köy halkının istek ve arzularını dinledi. “TALEPLERİNİZ ÇALIŞMALARIMIZA YÖN VERİYOR” Halk buluşmalarında talepleri birinci ağızdan dinlediklerini, imkanlar ölçüsünde sorunlara anında çözüm üretildiğini ifade eden Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Yürüttüğümüz tüm hizmetlerin hedefi insanımızın mutluluğu, ihtiyaçlarının giderilmesi. Devlet bizi bu görevle Kütahya’ya gönderdi ve yapmış olduğumuz çalışmalarda Emniyet ve Jandarmamızla asayişi sağlarken, Özel İdaremizle altyapı hizmetlerini götürmeye çalışıyoruz, belediyelerimiz de kendi alanlarında bu hizmeti götürmeye çalışıyor. Milli eğitim Müdürlüğümüzle çocukların eğitimine, sağlık teşkilatlarımızla da hastalarımızın tedavisine ve önleyici sağlık hizmetleri için gayret sarf ediyoruz. Kendimizi de bir ayna da görmek istiyoruz. Ne yaptık, yapmış olduğumuz işlerin yansıması nasıl? Buraya geldiğimizde başta hanım teyzelerimiz olmak üzere bizlere yoldan duymuş oldukları memnuniyeti söylediler. Bazı yerlere gidiyoruz, ‘Yolumuz çok güzel oldu; ama şu rampalarımız hala var, şu virajlarımız hala alınmadı’ diyorlar, onları da dinlemiş oluyoruz. Ondan sonraki çalışma programımız içerisinde de eğer gücümüz yetiyorsa onların dediği rampaları ortadan kaldıracak, virajları daha uygun hale getirecek çalışmaları da düşünmeye başlıyoruz” dedi. “DEVLET YATIRIMCIYA ALTYAPI HAZIRLIYOR” Ziyaret edilen yerlerdeki öncelikli talebin iş olduğundan söz eden Vali Ahmet Hamdi Nayir, devletin işveren pozisyonunda olmadığını, yatırım yapmak isteyen iş adamları için imkanları hazır hale getirmekle yükümlü olduğunu söyledi. Vali Nayir, “Devlet, önceden illerimize, ilçelerimize fabrikalar yapmış, istihdam sağlamış; ama daha sonra dünyanın gelmiş olduğu çizgide bunları özelleştirmiş. Artık devlet diyor ki, ‘Siz, altyapıyı tamamlayın, yatırımcı kendi gelsin’ diyor. Bunun için organize sanayi bölgelerimizde biz altyapıları yapmaya gayret ediyoruz. Buraya gelecek yatırımcı varsa onların işini kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Yoksa devlet eskisi gibi gidip bir yere fabrika yapayım, işçi çalıştırayım demiyor” dedi. “TAVŞANLI VE DOMANİÇ BÖLGESİNDE SU SORUNU ÇÖZÜLÜYOR” İçme suyundaki en büyük problemin içilebilir suya ulaşılamaması olduğunu dile getiren Vali Ahmet Nayir, Yeşilköy Barajı ile birlikte Tavşanlı ve Domaniç bölgesindeki birçok köyün su sıkıntısının çözüleceğini söyledi. Vali Nayir, “Su için İl Özel İdaremiz bütçesinde her yıl yeterli bir ödenek ayırıyoruz. Varsa hazır kendiliğinden akan kaynaklar onlardan istifade etmeye çalışıyoruz, bir taraftan da sondaj açmaya çalışıyoruz. Geldiğimiz noktada açtığımız sondajların bazılarının suları içilebilir olmuyor. İlimizde gölet ve baraj olarak önemli yatırımlar var. Bunlardan bazılarını biz içme suyu göleti olarak yapmaya çalışıyoruz. Bu bölgede de Yeşilköy Barajımızı içme suyu barajı olarak düşünmüş, bölgedeki birçok köyümüze hizmet verecek şekilde tasarlamış bulunuyoruz. Onların etüt çalışmaları bitti, projeleri hazırlandı, ihale aşamasına doğru gidiyoruz. 2018 yılı başında ihalesi yapılacak. O göletten gelen suyla birlikte buradaki birçok köyümüzün su sorununu çözmüş olacağız. Hem Domaniç bölgesinde hem de Tavşanlı bölgesindeki birçok köyümüze buradan su verme gayretimiz var. Başka kaynaklar olursa onları da değerlendirmeye hazırız” ifadelerini kullandı. “ADALETSİZ SU DAĞITIMINI SU SAYACIYLA ÇÖZEBİLİRİZ” Yaşanan su sıkıntısında en büyük problemlerden birinin adaletsiz dağıtım olduğunun altını çizen Vali Ahmet Hamdi Nayir, su sayacının çözüm olacağını söyledi. Vali Nayir, “Suyu biz adaletli şekilde dağıtabilsek bütün köylerimize yetecek suyumuz var. Köy içerisindeki adaleti sağlayabilsek yine var. Köye gelen suyu bir tanesi içme suyu olarak bulamazken diğeri bahçesini sulamaya kalkarsa yetmiyor. Biz ona ayrı bir su bulamıyoruz. Kullanılan suyun mutlaka bir saatten geçirilip ödenmesi lazım. Yoksa bir taraf hortumu bırakacak, ‘bağıma, bahçeme aksın’ diyecek, diğer taraf abdest alacak su bulamayacak. Eğer biz onu saate bağlayıp parasını alırsak mecburen kısıtlayarak kullanacak, herkese yetecek. Su sonsuz bir nimet değil. Suyun belli bir kapasitesi var. Biz onu artırma gayretindeyiz. diye konuştu.